Dava Açmak?
Dava açmak bir kişi veya kuruluş aleyhinde mahkeme önünde bir hak talebinde bulunmak demektir. Haksızlığa uğradığınızda, hakkınızı alamadığınızda mahkemeler araya girecek “Türk Milleti adına” yargılama yaptıktan sonra hakkınızı size teslim edecektir.
Dava Nasıl Açılır?
Dava mahkemeye vereceğiniz bir adli dilekçe ile açılır. Bu adli dilekçede olması gerekenler aşağıda belirtilmiştir. Dava dilekçesi ekinde posta masraflarını ve dava harcını ödediğinize dair makbuzu mahkemeye teslim ettiğinizde dava açılmıştır. Adliye dilekçesi Örnekleri altındaki kategori halinde ayrılmış dilekçe örneklerini kullanabilirsiniz.
Dava Açmak Basit mi?
Evet, dava açmak “yetkili mahkemeye” dava dilekçenizi dava harcı ve posta masrafları ile birlikte teslim etmekten ibarettir. Bu tarif kolay görünse de dava açmak önemli yasal sonuçları olan ve mali yük getirmesi ihtimali bulunan ciddi bir iştir.
Dava açma görünüşte basit olsa da aslında üstünde durulması gereken bir iştir. Eğer açtığınız davaya gereken önemi göstermezseniz sonuçlar aleyhinize dönebilir. Haklıyken haksız duruma düşebilirsiniz.
Açılan Dava Nekadar Sürede Sonuçlanır?
Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre bu süre üç ay ile altı ay arasında değişmektedir. Bu süreler mahkemeden mahkemeye değişiklik göstermektedir.
Davamı Nerede Açmalıyım?
Davalar yetkili ve görevli mahkemelerde açılmalıdır. Hangi tür mahkemenin görevli olduğunu tespit ettikten sonra, hangi yer mahkemesinin yetkili olduğunu da belirlemeniz gerekir. Bu sorunun kısa bir cevabı olmadığı ve hatalı mahkemeye başvurmak zaman, para ve hak kayıplarına yol açabileceği için davanızı açmadan önce bu konuda mutlaka bir hukukçudan profesyonel yardım alınız.
Dava Açmadan Önce Neleri Bilmem Gerekir?
Bir avukat yardımından faydalanmayacak iseniz aşağıdaki soruları kendi kedinize sorunuz;
a) Dava açmak için yeterli bilgiye sahip olduğunuza emin misiniz?
b) Davanızı takip etmek konusunda kararlı mısınız? Dava açtıktan sonra takip etmeyi ihmal etmeniz, davanızın reddedilmesine veya açılmamış sayılmasına neden olabilir.
c) Davanızın olumsuz sonuçlanması halinde ne gibi sonuçlar doğuracağını değerlendirdiniz mi?
Bir avukatınız varsa sizi bu konularda tam olarak bilgilendirmesini talep ediniz;
a) Davanızın size maliyeti ne olacaktır? (Dava harcı, masraflar ve avukatlık ücreti vs.)
b) Davayı kaybetmeniz halinde katlanacağınız ek maliyet ne olacaktır? (Tamamlanacak dava harcı, karşı tarafa ödenecek avukatlık ücreti, mahkeme masrafları vs.)
c) Uğradığınız haksızlığın giderilmesi için başvurulabilecek başka hukuki yöntemler var mı?
Dava Dilekçeniz Nasıl Olmalı?
Dilekçeniz davada en önemli aracınızdır. Dilekçenizde dava açmanıza neden olan şeyi özlü biçimde anlatmanız gerekir. Gereğinden uzun yazmak, gereksiz ayrıntılara boğmak, davayla ilgisiz konuları, kişileri ve olayları anlatmak davanıza zarar verebilir. Aynı şekilde gereğinden kısa yazılmış, önemli hukuki noktaları atlanmış bir dilekçe de davanıza zarar verebilir. Web sitemizde yer alan Adliye dilekçesi Örnekleri kullanarak ilgili mahkemeye başvurabilirsiniz.
Dava Dilekçesinde Bulunması Gerekenler Nelerdir?
- Adınız soyadınız, TC kimlik numaranız, açık adresiniz
- Karşı tarafın; adı soyadı (kurum ise ünvanı), biliyorsanız TC Kimlik Numarası, adresi
- Mümkün olduğunca açık ifade ile özetlenmiş içerik yani açıklama.
- Davanızın konusu
- Davayı açma nedeniniz
- Talebiniz
- Yasal dayanaklarınız veya hukuki delilleriniz
- Varsa elinizde delilerinizi içeren mesaj, belge gibi ayrıntılar
- Davaya konu tarih veya olayın yaşandığı tarih
- Varsa daha önce benzer durumlarda verilmiş mahkeme kararları
Avukat Tutmak Zorunlu mu?
Hayır, avukat tutmak zorunlu değildir. Ancak bir avukatın size çok yardımı olacağını unutmayınız. Hukuk ve usul konusunda bilgi sahibi olduğunuza kesin olarak emin değilseniz bir avukatın yardımına başvurunuz. Mali durumunuz avukat tutmaya uygun değilse bulunduğunuz il Barosuna başvurarak size “Adli Yardım” kapsamında avukat atanmasını talep etme hakkına sahip olduğunuzu unutmayınız. Bu konuda lütfen “Adli Yardım” broşürüne bakınız.
Dava Açma masrafları nelerdir?
Evet, dava açmak masraflı olabilir. Ülkemizde yargı masrafları Avrupa ülkelerindeki örneklere göre düşüktür. Yine de davanın türüne ve süresine göre masrafların ciddi boyuta gelmesi söz konusu olabilir. Bu konuda hazırlık yapmanız ve muhtemel masrafları önceden öğrenmeniz gerekir. Dava süreci boyunca masraflar kural olarak dava açan kişiden alınır. Masrafı yatırmadığınız takdirde mahkeme ilgili işlemden vazgeçtiğinizi varsayar, bu durum davanıza zarar verebilir.
Dava Bittiğinde Taleplerimi Hemen Alabilir miyim?
Hayır. Önce mahkeme kararının kesinleşmesi gerekir. Bunun için kararda belirtilen harcı ödeyip, kararın karşı tarafa posta yoluyla gönderilmesi (tebliğ) gerekir. Mahkemeyi kaybeden tarafın dosyanın bir kez de Yargıtay tarafından incelenmesini talep etme hakkı vardır. Temyiz adı verilen bu inceleme de tamamlandıktan sonra karar kesinleşecektir.
Adliye Dilekçeleri Hakkında
Bu sitede yer alan tüm adliye dilekçeleri benzeri Olaylardan Yola çıkılarak hazırlanmıştır. Kullanıcıların bu dava dilekçelerindeki kendilerini ilgilendiren; davalı, davacı, Açıklama Kısmı, Suç Konusu , Şikayet Konusu, T.C Kimlik numarası gibi alanları kendilerine göre doldurup ilgili mahkeme veya savcılığa verebilirler.
adliye dilekçelerii kişilerin karşılaştığı sorunlar ve şikayetleri faiş fiyatlar ödemek zorunda kalmadan mahkemelere veya savcılıklara şikayet başvurusunda bulunabilmeleri için hazırlanmıştır. Çok basit bir yöntemle; yani bu dava dilekçelerini kendinize uygun hale getirip mahkemeye veya savcılığa başvuru yapıp yüksek ücretler ödemek zorunda kalmayacaksınız..
Örneğin Savcılığa şikayette bulunulacaksa, cumhuriyet başsavcılığı kategorisinde yer alan dilekçelerden konunuzla alakalı olan dilekçeyi indirip bir program aracılığı ile (Microsoft Word gibi) ilgili yerleri kendinize uygun şekilde çevirip kuruma sunun. Başka bir şey yapmanıza gerek yoktur.
Örnek:
Davacı kısmına (Kendi adınızı soyadınızı ve tc kimlik numaranızı) Adres kısmına açık adresinizi,Davalı yada şüpheli karşısına kimden şikayetçi iseniz onun ismini, eğer kişi yok ise meçhul yada bilinmiyor yazın. Suç yada Suç konusu kısmına şikayetinizin konusunu yazınız örneğin , kredi kartı dolandırıcılığı gibi. Açıklama kısmındaki alana da şikayetçi olduğunuz durumları yazdıktan sonra alt kısma tarih ,ad soyad ve imzanızı atıp kuruma sunun.
Dilekçelerdeki içerikleri kendi sorununuzu dile getirecek şekilde düzeltip başvurunuzu yapabilirsiniz. Taslak şeklinde, hemen hemen her konuda dilekçeye ait bir örnek sitemizde mevcuttur.
Dilekçelerin Davaya konu olan açıklama kısımlarını ve kişisel bilgilerin yer aldığı bölümleri uygun şekilde doldurarak ilgili mahkemeye başvurabilirsiniz.
Sitenin Üst Kısmındaki Arama Bölümüne Konu ile ilgili kelimeyi yazarsanız, Dilekçenin başlığını veya etiketini de göz önünde bulundurarak, ilgili dilekçeler anlık listelenecektir.
Aramalarda kısa cümleler kullanmanız daha doğru sonuçlar verecektir.
Örnek Adliye Dilekçeleri : (boşanma dilekçeleri, Çocuğun velayeti, nafaka konulu dilekçeler, dolandırıcılık şikayetleri, adliye dilekçeleri, dava dilekçeleri, Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, Alacak ve Borç Şikayetleri , ihtarname örnekleri , yardım talebi dilekçeleri , Çek senet bono şikayet dilekçeleri, Tazminat konulu dilekçeler, Temyiz konulu dilekçeler, Tahliye talebi dilekçeleri, Saldırı Tehdit Yaralama Şikayetleri, Nüfus konulu dilekçeler, Miras veraset dilekçeleri, Muvafakatname Örnekleri, Memuriyet konulu dilekçeler, Maddi manevi zarar dilekçeleri, Kayıp eş çocuk akraba dilekçeleri, İsim soyisim düzeltme dilekçeleri, Hırsızlık Şikayet Dilekçeleri, Haciz icra konulu dilekçeler, Tüketici şikayet dilekçeleri
Eğer aramalarda sorununuzla ilgili adliye dilekçesi örneği yer almıyorsa; arama kısmında uzun cümle veya hatalı bir kelime yazmış olabilirsiniz. Bu nedenle Tüm Adliye Dilekçeleri kısmından tek tek bakabilir. Veya AdliyeDilekçesi Örnekleri kısmında, konularına göre alfabetik sıralamadan bakabilirsiniz.
https://www.dilekceburada.com
Birçok memur tarafından tercih edilen bir yöntem olan becayiş “karşılıklı yer değiştirmek” demektir. Becayiş kamu personeline yani memurlara verilen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun karşılıklı olarak yer değiştirmeyi düzenleyen 73'üncü maddesinde; "Aynı Kurumun başka başka yerlerde bulunan aynı sınıftaki memurları, karşılıklı olarak yer değiştirme suretiyle atanmalarını isteyebilirler. Bu isteğin yerine getirilmesi atamaya yetkili amirlerince uygun bulunmasına bağlıdır.” İbaresi ile belirlenmiştir. Becayiş başvurusunun kabul edilmesi için mutlaka aynı kurum içerisinde yer alan iki memur arasında yapılmış olması gerekir. Yani karşılıklı yer değiştirmek isteyen iki memurun da aynı kurum içerisinde görev alması gerekir.
Örnek vermek gerekirse Adalet Bakanlığı bünyesinde çalışan bir devlet memuru ile Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalışan memurun karşılıklı rızaları olmasına rağmen yer değiştirmeleri mümkün değildir. Ancak adalet bakanlığı bünyesinde çalışan bir memur aynı il sınırları içerisinde veya başka bir il ve ilçede aynı kurumdaki bir memurla karşılıklı anlaşarak yer değiştirme başvurusunda bulunabilir.
Bir başka önemli koşul ise becayiş dilekçesi yazan memurların aynı unvan ve sınıfa sahip memurlar olmasıdır. Yani aynı kurum içerisinde çalışan bir Zabıt katibi ile sağlık memuru becayiş için başvuruda bulunamaz. Aynı kurum içinde aynı statü ve pozisyonda çalışan devlet memurlarının ise becayiş başvurusunda bulunma hakkı vardır.
Bunun için karşılıklı iki memur becayiş dilekçesi yazmakta ve becayiş başvuru formu doldurarak bakanlığın konuyu değerlendirmesini istemektedir. Memurların çalıştığı bakanlık başvuruyu inceleyerek sonuçlandırır.
dilekceburada.com sitemizde becayiş ilanı başvurusunda bulunan kurum personellerini, sistemimiz otomatik filitreleyerek karşılıklı eşleştirme yapmaktadır. İlgili eşleştirmeleri sizlere e-posta yoluyla bildirmekte, uygun gördüğünüz ilana başvurma imkanı sağlamaktadır.
Becayiş ilanı vermek için buraya tıklayınız.
Örnek Becayiş dilekçesi : Becayiş dilekçesi
Dava Dilekçeleri
Dava dilekçeleri; davacı olunan gerçek ya da tüzel kişi hakkında bilgilerin yer aldığı ve şikayete konu detayların yer aldığı dilekçelere, dava dilekçeleri denir. Bir kurum veya kişi hakkında adliyeye gerekli tetkikatın yapılması için sunulan bir ön başvurudur. Şikayet konusuna göre ilgili birim bu dava dilekçesi üzerinden davaya konu olan bilgileri ve araştırmaları gerçekleştirip kişiler ve kurumlar arasındaki anlaşmazlığı ve hak ihlallerini gidermeye çalışır. Gerektiğinden uzun tutulan dava dilekçesi gereksiz olabileceği gibi ilgisiz konuları ve kişileri anlatmak davaya zarar verebilmektedir. Diğer taraftan konuyu etraflıca anlatmayan ve olabildiğince kısa yazılmış dava dilekçeleri de davayı olumsuz etkileyebilmektedir.
Peki, dava dilekçesi nasıl yazılmalıdır?
Adalet Bakanlığı'nın Ulusal Yargı Ağı Projesi'nde (UYAP) yer alan bilgilere göre dava dilekçelerinin yazılması esnasında şu ana temalara dikkat edilmesi gerekmektedir. Dava dilekçeniz gereğinden çok uzun ve davayla ilgili olmayan konuları içermemeli, temel olarak bir özet şeklinde anlaşılır ve sade bir dil kullanılmalıdır.
Aynı şekilde gereğinden kısa yazılmış, önemli hukuki noktaları atlanmış bir dilekçe de davanıza zarar verebilir. Bu nedenle dilekçenizin özenli bir şekilde hazırlanması gerekir. Dilekçenizi maddeler halinde yazmak, varsa ekler ve delilleri bir liste halinde yazmak ve arkasına ekler ve delilleri sıra numarası ile koymak, yararlı olacaktır.
Davacı kısmına (Kendi adınızı soyadınızı ve tc kimlik numaranızı) Adres kısmına açık adresinizi,Davalı yada şüpheli karşısına kimden şikayetçi iseniz onun ismini, eğer kişi yok ise meçhul yada bilinmiyor yazın. Suç yada Suç konusu kısmına şikayetinizin konusunu yazınız örneğin , kredi kartı dolandırıcılığı gibi. Açıklama kısmındaki alana da şikayetçi olduğunuz durumları yazdıktan sonra alt kısma tarih ,ad soyad ve imzanızı atıp kuruma sunun.
Örnek Dava Dilekçeleri : (boşanma dilekçeleri, Çocuğun velayeti, nafaka konulu dilekçeler, dolandırıcılık şikayetleri, adliye dilekçeleri, dava dilekçeleri, Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, Alacak ve Borç Şikayetleri , ihtarname örnekleri , yardım talebi dilekçeleri , Çek senet bono şikayet dilekçeleri, Tazminat konulu dilekçeler, Temyiz konulu dilekçeler, Tahliye talebi dilekçeleri, Saldırı Tehdit Yaralama Şikayetleri, Nüfus konulu dilekçeler, Miras veraset dilekçeleri, Muvafakatname Örnekleri, Memuriyet konulu dilekçeler, Maddi manevi zarar dilekçeleri, Kayıp eş çocuk akraba dilekçeleri, İsim soyisim düzeltme dilekçeleri, Hırsızlık Şikayet Dilekçeleri, Haciz icra konulu dilekçeler, Tüketici şikayet dilekçeleri
İstanbul Sözleşmesine göre aile içi şiddet; mağdurun faille aynı ikameti paylaşıyor veya paylaşmış olmasına bakılmaksızın aile içerisinde veya hanede ya da eski veya şimdiki eşler veya partnerler arasında meydana gelen her türlü fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik şiddet eylemidir.
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a göre ise; şiddet mağduru ve şiddet uygulayanla aynı haneyi paylaşmasa da aile veya hanede ya da aile mensubu sayılan diğer kişiler arasında meydana gelen her türlü fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet ev içi şiddettir.
Şikâyet Süreci
Aile içinde yaşanan şiddet olayları diğer suç türlerine kıyasla daha zorlayıcı olabilmektedir. Bazı kişisel veya toplumsal etkenler nedeniyle şikâyetçi olmaktan çekiniyor olabilirsiniz. Ancak adli süreç boyunca sizi destekleyecek hizmetler bulunmaktadır.
Şikâyetçi olmaya karar verirseniz size en yakın karakola veya savcılığa başvurabilirsiniz. Acil bir durumun varlığı halinde varsa polisten/jandarmadan derhal gerekli önleyici ve koruyucu tedbir kararını almasını talep edebilirsiniz.
6284 sayılı Kanun Kapsamındaki Haklarınız
6284 sayılı Kanun bu kapsamdaki kişileri şiddetten korumak ve şiddet uygulayan kişiyi engellemek için çeşitli koruyucu ve önleyici tedbirler alınmasını mümkün kılar.
6284 sayılı Kanun kapsamında yapacağınız başvurularla ilgili tüm işlemler ücretsizdir.
Tedbirler; Aile mahkemesine başvurarak koruyucu (işyerinin değiştirilmesi, müşterek yerleşim yerinin değiştirilmesi gibi) ve önleyici (korunan kişilerin bulundukları konuta yaklaşamama, iletişim araçları ile rahatsız edememe gibi) tedbirlerden yararlanmanız mümkündür.
Geçici Maddi Yardım; Eğer aile içi şiddete uğradıysanız ardından doğacak ihtiyaçlarınızı karşılayabilmeniz için yapılan maddi yardımdır. Geçici maddi yardım şiddete maruz kaldığınız için 6284 sayılı Kanun kapsamında tanınan ayrı bir haktır. Bu haktan yararlanabilmek için ŞÖNİM, il müdürlükleri, aile mahkemeleri veya kaymakamlıklara başvurmanız gerekmektedir. Korunan kişinin birden fazla olması hâlinde, ilave her bir kişi için bu tutarın belirli oranında ayrıca ödeme yapılır. Size ödenen tutar daha sonra şiddet uygulayan kişiden tahsil edilir.
Geçici Velayet ve Nafaka; Şiddet uygulayan kişiyle aranızda henüz bir boşanma süreci başlamadıysa, bu Kanun kapsamında çocuklarınızın geçici velayetini mahkemeden isteyebilirsiniz. Ayrıca, şiddet uygulayan tarafından size ödenmekte olan bir nafaka yoksa kendiniz ve çocuklarınız için nafaka talebinde bulunabilirsiniz.
Tedavi; Sağlık güvenceniz yoksa ya da var olan sağlık güvencenizden prim borcu gibi bir nedenle yararlanamıyor iseniz bu Kanun hükümlerine göre hakkınızda koruyucu tedbir kararı verilmesi halinde 5510 sayılı Kanunun ilgili maddesi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırsınız.
Adli Süreç
Ceza davası devam ederken de yukarıda bahsedilen tedbirlerden faydalanmanız mümkündür. Kasten yaralama fiilinin eşe, kardeşe, alt soya ve üst soya karşı gerçekleştirilmesi halinde kamu davası açılması şikayete bağlı değildir. Yani bu durumda şikâyetinizden vazgeçseniz bile yargılama devam edecektir.
Tazminat
Suç nedeniyle uğramış olduğunuz maddi (tedavi masrafları, çalışamamanızdan doğan kazanç kaybı gibi) ve manevi zararlarınızı hukuk mahkemelerinde açacağınız bir dava ile failden talep edebilirsiniz.
Destek Hizmetleri
Aile içi şiddet suçları mağdurlar üzerinde birçok travmaya neden olabilmektedir. Bu süreci daha rahat yürütebilmeniz için adli süreçte sizleri destekleyecek birçok hizmet bulunmaktadır. Unutmayın bu süreci yalnız geçirmek zorunda değilsiniz.
Aile içi şiddet şikayet dilekçesi örneğine buradan ulaşabilirsiniz.
Adli yardımdan yararlanacak kişiler
MADDE 334- (1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.(1)
(2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler.
(3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır.
Adli yardımın kapsamı
MADDE 335- (1) Adli yardım kararı, ilgiliye, aşağıdaki hususları sağlar:
a) Yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet.
b) Yargılama ve takip giderleri için teminat göstermekten muafiyet.
c) Dava ve icra takibi sırasında yapılması gereken tüm giderlerin Devlet tarafından avans olarak ödenmesi.
ç) Davanın avukat ile takibi gerekiyorsa, ücreti sonradan ödenmek üzere bir avukat temini.
(2)Mahkeme, talepte bulunanın, yukarıdaki bentlerde düzenlenen hususlardan bir kısmından yararlanmasına da karar verebilir.
(3) Adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.
Adli yardım talebi
MADDE 336- (1) Adli yardım, asıl talep veya işin karara bağlanacağı mahkemeden; icra ve iflas takiplerinde ise takibin yapılacağı yerdeki icra mahkemesinden istenir.
(2) Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır.
(3) Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır.
(4) Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.
Adli yardım talebinin incelenmesi
MADDE 337- (1) Mahkeme, adli yardım talebi hakkında duruşma yapmaksızın karar verebilir.(Ek cümle : 11/4/2013-6459/ 23 md.) Ancak, talep hâlinde inceleme duruşmalı olarak yapılır. (Ek cümle : 11/4/2013-6459/ 23 md.) Adli yardım taleplerinin reddine ilişkin mahkeme kararlarında sunulan bilgi ve belgelerin kabul edilmeme sebebi açıkça belirtilir.
(2) (Değişik : 11/4/2013-6459/ 23 md.) Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebilir. Kararına itiraz edilen mahkeme, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemeye gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir. Adli yardım talebi reddedilirse, ödeme gücünde sonradan gerçekleşen ciddi bir azalmaya dayanılarak tekrar talepte bulunulabilir.
(3) Adli yardım, daha önce yapılan yargılama giderlerini kapsamaz.
Adli yardım kararının kaldırılması
MADDE 338- (1) Adli yardımdan yararlanan kişinin mali durumu hakkında kasten veya ağır kusuru sonucu yanlış bilgi verdiği ortaya çıkar veya sonradan mali durumunun yeteri derecede iyileştiği anlaşılırsa adli yardım kararı kaldırılır.
Adli yardım kararının kaldırılması
MADDE 338- (1) Adli yardımdan yararlanan kişinin mali durumu hakkında kasten veya ağır kusuru sonucu yanlış bilgi verdiği ortaya çıkar veya sonradan mali durumunun yeteri derecede iyileştiği anlaşılırsa adli yardım kararı kaldırılır.
Adli yardımla ertelenen yargılama giderlerinin tahsili
MADDE 339- (1) Adli yardım kararından dolayı ertelenen tüm yargılama giderleri ile Devletçe ödenen avanslar dava veya takip sonunda haksız çıkan kişiden tahsil olunur. Adli yardımdan yararlanan kişinin haksız çıkması hâlinde, uygun görülürse yargılama giderlerinin en çok bir yıl içinde aylık eşit taksitler hâlinde ödenmesine karar verilebilir.
(2) (Ek : 11/4/2013-6459/ 24 md.) Adli yardım kararından dolayı Devletçe ödenen veya muaf tutulan yargılama giderlerinin tahsilinin, adli yardımdan yararlananın mağduriyetine neden olacağı mahkemece açıkça anlaşılırsa, mahkeme, hükümde tamamen veya kısmen ödemeden muaf tutulmasına karar verebilir.
Adli yardım kararıyla atanan avukatın ücretinin ödenmesi
MADDE 340- (1) Adli yardımdan yararlanan kişi için mahkemenin talebi üzerine baro tarafından görevlendirilen avukatın ücreti, yargılama gideri olarak Hazineden ödenir.
Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti
Göçmen kaçakçılığı ve İnsan ticareti suçunda mağduriyet, savunmasız bireylerin zorla çalıştırılması, hizmet ettirilmesi, fuhuşa zorlanması, esaret ve benzeri uygulamalara tâbi kılınması ya da vücut organlarını vermesinin sağlanması gibi birçok insanlık dışı muameleyi içermektedir.
Şikâyet Süreci
Eğer insan ticareti veya mağduruysanız veya insan ticareti mağduru olduğundan şüphelendiğiniz kişiler varsa yazılı, sözlü veya elektronik olarak 157 İnsan ticareti mağduru acil yardım ve ihbar hattını arayabilirsiniz. Bu hat Türkiye’nin her yerinden ücretsiz olarak aranabilmektedir.
Bununla birlikte en yakınınızdaki karakola ve savcılığa gidebileceğiniz gibi 155 Polis ve 156 Jandarma hatlarını da arayabilirsiniz.
Adli Süreç
Adli süreçte kendinizi bir avukat aracılığıyla temsil ettirmek isteyebilirsiniz. Eğer bir vekiliniz yoksa baro tarafından size avukat görevlendirilmesini isteme hakkına sahipsiniz.
Destek Hizmetleri
Ülkemizde ve Dünyada insan ticareti suçları özel mücadele edilmesi gereken suçlar kapsamında değerlendirildiğinden bu suçların mağdurları için özel yardım sistemi kurulmuştur. Bu kapsamda insan ticareti mağdurlarına hizmet vermek üzere İçişleri Bakanlığına bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü teşkilatı bünyesinde illerde kurulan merkezler hizmet sunmaktadır. Bu hizmetlerden faydalanmak için 157 İnsan ticareti mağduru acil yardım ve ihbar hattını arayabilirsiniz.
İHTARNAME NEDİR?
İhtarname borçlu ile alacaklı arasında resmi olarak kayıt altına alınmış bir mal ya da paranın gecikmesi veya zamanın geçmesi üzerine, alacaklı kişi bu söz konusu hakkı talep etmek için, noter vasıtasıyla bir uyarı mektubu çeker. Bu uyarı mektubu 3 nüsha olup; bir sureti noterde, bir sureti borçluya tebliği edilir. Bir surette kişinin kendisinde kalır.
Alacaklı kişi, alacağı olan mal veya paranın muhatabı olan kişiden, mahkemeye gitmeden önce talep etmesi; borçlunun hukuki sürecin başlayacağını anlamasına sebep olur. Bu yolla mahkemeye başvurulmadan birçok alacak tahsil edilmiştir.
İhtarname Nasıl ve Ne Zaman Çekilir?
Borç sebebi ile ihtarname gönderildiğinde, ihtarname borçlunun eline geçtiği andan itibaren faiz işlemeye başlar. Örneğin 02.03.2013 tarihinde alacaklı kişi borcunu ihtarname ile talep etmiş olsun. Ancak ödeme alamadığı için 03.08.2016 tarihinde alacağı için dava açmış olsun. Bu durumda 2013 yılından itibaren alacağına faiz işlemeye başlar ve faizi ile birlikte alacağını talep etme hakkı doğar. Ancak ihtarname çekilmemişse ve ödeme üzerinden geçen süre için faiz talep edemez. Borçlu kişinin direnimi ihtarnamenin tebliğinden ya da ihtarnamede zaman belirtilmiş ise bu zamanın bitimi ile başlamaktadır. Bazı durumlarda borçlu bireyin direnim süresi yasalara göre belirlenmektedir. Bu sebepten dolayı ihtarname çekilir.
KAYMAKAMLIKTAN YARDI TALEPLERİ?
Kaymakamlık yardımları bünyesinde bulunan “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma” vakıflarınca yapılan araştırmalar incelemeler başvurular sonucu ihtiyaç sahiplerine gönderilmek üzere hazırlanan ve ulaşan yardımların genel adına Kaymakamlık Yardımları denir. Bu yardımlardan faydalanmak için bulunduğunuz yerin kaymakamlığına aşağıdaki dilekçelerden ihtiyacınız olanı indirip, kendinize uygun şekilde doldurup müracaat edin. Kaymakamlık yardımları şunlardan oluşmaktadır.
Cenaze ödeneği yardımı
cenaze ödeneği dilekçesi örneği
Doğum yardımı
Doğum yardımı dilekçesi örneği
Eğitim Yardımı
Eğitim yardımı dilekçesi örneği
Gıda Yardımı
Giyim Yardımı
Giyim yardımı dilekçesi örneği
Para Yardımı
Sağlık Yardımı
Sağlık yardımı dilekçesi örneği
Yaşlı Bakım Nafakası Yardımı
Nafaka yardımı dilekçesi örneği
Yaşlılık Sakatlık Aylığı
Yaşlılık sakatlık aylığı dilekçe örneği
Yol Yardımı
DİLEKÇENİN DAVADAKİ YERİ
Dilekçe davada en önemli araçtır. Dilekçede dava açılmasına neden olan şeyin özlü biçimde anlatılması gerekir. Gereğinden uzun yazmak, gereksiz ayrıntılara boğmak, dava ile ilgisiz konuları, kişileri ve olayları anlatmak davaya zarar verebilir. Aynı şekilde gereğinden kısa yazılmış, önemli hukuki noktaları atlanmış dilekçe de davada olumsuzluklara neden olabilir. Bunun için dilekçenin özenle hazırlanması gerekir. Dilekçeyi maddeler halinde varsa ekleri ve delilleri liste halinde yazmak, arkasına delilleri sıra numarasıyla koymak yararlı olacaktır.Dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır.
Dava dilekçesine davalı sayısı kadar örnek eklenir. Dava dilekçesinde eksiklik olması durumunda hakim, davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmamış olması durumunda dava açılmamış sayılır. Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığı'nca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığı dava sırasında anlaşılırsa, mahkemece bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.Dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek mahkemeye verilmesi ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunludur. Dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek, mahkemeye
verilmesi ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunludur. Davaname; Cumhuriyet savcısının kamuyu ilgilendiren ancak ceza davası niteliği taşımadığı için hukuk mahkemelerinde görülecek davayı açtığı belgeye denir. iddianamenin hukuk mahkemelerinde yerini alan belge davanamedir. Cumhuriyet savcısının asıl görev alanı ceza yargılaması olmasına rağmen kanunda bazı özel durumlarda Cumhuriyet savcısının
hukuk davası açabileceği ya da açılmış davaya katılabileceğini belirtmiştir. Kamu düzeninin korunması amacıyla yapılan bu düzenlemeler genelde sosyal hayatın korunmasıyla ilgilidir.
Bazı Örnek dava dilekçelerine buradan ulaşabilirsiniz.