Görevden Uzaklaştırılma Danıştay Başvurusu

Görevden Uzaklaştırılma Danıştay Başvurusu

 

 

DANIŞTAY (      ) DAİRE BAŞKANLIĞI”NA

SUNULMAK ÜZERE

…… NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ  HAKİMLİĞİ”NE

 

DAVACI   : 

VEKİLİ    :

DAVALI   :T.C. BAŞBAKANLIK (MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI)

Çankaya Mah. Ziaur Rahman Cad. Çankaya / Ankara

T.KONUSU :Müvekkilimizin …..görev yapmakta iken; 01.09.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kanun Hükmünde Kararnamede listede isminin yer alması sebebiyle kamu görevinden başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmasına ilişkin işlemin İPTALİ ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının çıkarılma tarihi itibariyle yasal faiziyle birlikte tahsili talebinden ibarettir.

 

AÇIKLAMALAR

Müvekkilimizin …..olarak  görev yapmakta iken; 25.07.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 668 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kanun Hükmünde Kararnamede listede isminin yer alması sebebiyle kamu görevinden başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmasına ilişkin işlemi öğrenmiş bulunmaktayız.

Müvekkilin Fetö/pdy terör örgütü yapılanmasıyla hiçbir şekilde irtibatı söz konusu değildir. Ayrıca fetö/pdy ile mücadele kapsamında müvekkilimiz 16 Temmuz 2016 tarihinde gözaltına alınmıştır. Müvekkilimiz hakkında daha iddianame bile hazırlanmadan meslekten ihraç edilmiştir. Ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve Anayasamızda yer alan emredici hükümler dikkate alınmaksızın yargısız infaz gerçekleştirilmiştir.

Müvekil hakkında bugüne kadar hakkımda örgüt üyeliği ve benzer suçlamalar ile herhangi bir şikayette bulunulmamıştır. Bahsi geçen suçlamalarla alakalı daha önce hakkında açılmış bir disiplin soruşturması ya da ceza kovuşturması mevcut değildir.

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİNİN; “ADİL YARGILANMA HAKKI” BAŞLIKLI; 6. MADDESİ; 1-Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir. Karar alenî olarak verilir. Ancak, demokratik bir toplum içinde ahlak, kamu düzeni veya ulusal güvenlik yararına, küçüklerin çıkarları veya bir davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde veyahut aleniyetin adil yargılamaya zarar verebileceği kimi özel durumlarda ve mahkemece bunun kaçınılmaz olarak değerlendirildiği ölçüde, duruşma salonu tüm dava süresince veya kısmen basma ve dinleyicilere kapatılabilir. 2. Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır. 3. Bir suç ile itham edilen herkes aşağıdaki asgari haklara sahiptir: a) Kendisine karşı yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden en kısa sürede, anladığı bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek; b) Savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmak.

“Milletlerarası antlaşmaları uygun bulma” başlıklı; MADDE 90: son fıkrası: “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.”

Görev ve sorumlulukları, disiplin kovuşturulmasında güvence” başlıklı; MADDE 129-2. Fıkrası: “Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.”.

 Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde, olağanüstü hal dönemlerinde dahi idarelerce gerçekleştirilen işlemlerin, taraf olduğumuz uluslararası sözleşme hükümleri ile T.C. Anayasasında yer alan hükümler doğrultusunda gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Müvekkil hakkında yürütülen soruşturma sonucunda, idare tarafından fetö/pdy terör örgütü ile irtibat halinde olduğu kanaatiyle kamu görevinden çıkarma cezası gibi ağır bir yaptırım ile karşı karşıya bırakılmış bulunmaktadır. Ancak, soruşturma kapsamında tarafımıza yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden haberdar edilmediği gibi; savunma hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkı da engellenmiştir.

Avrupa insan Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesi ve Anayasanın 36. Maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı çiğnenmiştir. Anayasa'nın 129/2. maddesinde, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Anılan Anayasa hükmünün gerekçesinde, "yapılacak disiplin kovuşturmalarında ve disiplin cezası uygulamasında ilgiliye isnad olunan hususun bildirilmesi, dinlenilmesi, savunmasını yapma imkanı tanınması bu madde ile güvence altına alınmaktadır" ifadelerine yer verilerek, disiplin cezaları ile ilgili olarak Anayasal güvenceye bağlanan savunma hakkının içeriği belirtilmiştir

 DANIŞTAY İDARÎ DAVA DAİRELERİ KURULUNUN ESAS NO : 2007/1846, KARAR NO : 2011/66 SAYILI KARARINDA da savunma alınmadan verildiği anlaşılan disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı açıkça ifade edilmiştir. Aynı kararın gerekçesinde; Anayasa Mahkemesinin, Avrupa İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair S ö z l e ş m e ’ n i n , s a v u n m a hakkının önemini ve gereğini vurgulayan maddesini de dikkate alarak savunma hakkının niteliğini vurguladığı, 14.7.1998 günlü, 1997/41, 1998/47 sayılı kararında, herkesin kendisine yönelik isnadın nedeninden ve niteliğinden en kısa zamanda, anladığı bir dille ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek hakkına sahip olduğu; olayı, isnadın nedenini ve hukukî niteliğini bilmeyen kişinin kendisini yeterince savunamayacağının açık olduğu, bu hususun, savunma hakkının temelini oluşturduğu belirtilmiştir .Anayasa hükmü, gerekçesi ve Anayasa Mahkemesi kararı karşısında, disiplin cezaları ile ilgili olarak savunma hakkı kullandırılmadan disiplin cezası verilmesinin hukuken olanaklı olmadığı; savunma hakkının hukuka uygun şekilde kullanılabilmesi için de, ilgili kamu görevlisinin hakkındaki iddiaları, bu iddiaların dayandığı delilleri, üzerine atılı fillerin hukuki nitelendirmesini ve önerilen disiplin cezasını bilmesi gerektiği sonucuna varılmakta olup, tüm bu hususlar kendisine bildirilmeyen kişinin kendisini yeterince savunamayacağı açıktır...” denilmiştir. Evrensel hukuk ilkeleri gereğince savunma hakkı kutsaldır. Anayasamız da savunma hakkını güvence altına almıştır. Yukarıda bahsi geçen Danıştay İDDK kararında ve bu kararın 5 atıfta bulunmuş olduğu Anayasa Mahkemesi kararında; herkesin kendisine yönelik isnadın nedeninden ve niteliğinden en kısa zamanda, anladığı bir dille ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek hakkına sahip olduğu; olayı, isnadın nedenini ve hukukî niteliğini bilmeyen kişinin kendisini yeterince savunamayacağının açık olduğu, bu hususun, savunma hakkının temelini oluşturduğu belirtilmiştir. Müvekkile ise savunma hakkı tanınmamış olup, hangi gerekçe ile kamu görevinden çıkarıldığını dahi bilememektedir.

Müvekkilim suçsuzdur.Olağanüstü hal döneminde dahi olsa, kamu görevinden çıkarma gibi ağır bir yaptırım ile ilgili kararın verilmesinde idareye tanınan takdir yetkisi şüphesiz ki keyfi, sınırsız ve mutlak bir yetki değildir ve bu yönüyle de yargının denetimine tabidir. Kamu görevinden çıkarılmayı gerektirecek somut nedenlerin açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması gereklidir. Bu bağlamda, dava konusu işlemin iptali hakkaniyet gereğidir.

T.C. Anayasası’nın 125. Maddesinde yer alan "îdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür” hükmü uyarınca, hukuka aykırı olan dava konusu işlemden dolayı uğradığım maddi hak kayıplarımın da idare tarafından telafisi gerekmektedir. Müvekkil dava konusu işlem sebebiyle, işlemediği bir suçtan dolayı terör örgütü üyeliği ile suçlanmaktaydır. Kamu görevinden çıkarılmak, hayatta karşılaşılabilecek en ağır yaptırımdır. Müvekkilin kişisel ve mesleki itibarı son derece ağır biçimde zedelenmiştir. Bu nedenle ivedilikle karar verilmesi elzemdir.

 Yukarıda izah edilen sebeplerle işbu davanın açılması zarureti hasıl olmuştur. Takdir şüphesiz Sayın Mahkemenizindir.

SONUÇ VE TALEP  :Yukarıda arz ile izahına çalıştığımız ve dairenizin re’sen gözeteceği sair hususlar nedeni ile;

1- Müvekkilimizin …….olarak  görev yapmakta iken; 25.07.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kanun Hükmünde Kararnamede listede isminin yer alması sebebiyle kamu görevinden başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmasına ilişkin işlemin İPTALİ ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının çıkarılma tarihi itibariyle yasal faiziyle birlikte tahsiline

2- Tüm yargılama harç ve masrafların karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesi hususunda gereğini arz ederiz. ...2016

 

                     DAVACI ….


Yorum Yap

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi