Menfi Tespiti İstemi
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/5429
K. 2010/805
T. 1.2.2010
• MENFİ TESPİT İSTEMİ ( Senede Karşı İleri Sürülen İddiaların Yine Senetle Kanıtlanması Gerektiği - Taraflar İddialarını İspat İçin Kendi Muvazaalarına Dayanamayacağı )
• MUVAZAA ( Menfi Tespit İstemi - Senede Karşı İleri Sürülen İddiaların Yine Senetle Kanıtlanması Gerektiği/Taraflar İddialarını İspat İçin Kendi Muvazaalarına Dayanamayacağı )
• SENETLE İSPAT ZORUNLULUĞU ( Senede Karşı İleri Sürülen İddiaların Yine Senetle Kanıtlanması Gerektiği - Taraflar İddialarını İspat İçin Kendi Muvazaalarına Dayanamayacağı )
1086/m.289, 290
ÖZET : Dava, menfi tespit istemidir. Senede karşı ileri sürülen iddiaların yine senetle kanıtlanması gerekir. Taraflar, iddialarını ispat için kendi muvazaalarına dayanamaz.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, dava dışı Orhan ile müvekkili arasında görülmekte olan boşanma davasında mevcut mal varlığını korumak amacıyla davalıya hatır bonosu verilerek icra takibi yapılmasını takiben haciz işlemine muvafakat ettiklerini, boşanma işleminin tamamlanmasından sonra davalının takibe son vermesi gerekirken devam ettiğini iddia ederek 70.000 TL bedelli bono ile borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, davacı ile aralarında 14.10.2004 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi imzalanıp 70.000 TL ödeme yapıldığını, davalının bu ödemeye karşılık bonoyu verdiğini, satış işleminin tamamlanmaması üzerine bononun icra takibine konulduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı tarafın davacıya 70.000 TL ödeme yaptığını kanıtlayamadığı ve dinlenen tanık beyanlarına göre bononun muvazaalı olarak düzenlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu bononun düzenlenme nedeni nakden olup, nakit verildiğine karinedir. HUMK'nın 290. maddesi uyarınca senede karşı ileri sürülen iddialar yine senet ile kanıtlanır.
Diğer yandan iddiasını ispat için taraflardan herhangi biri kendi muvazaasına dayanamaz.
Somut olayda davacı kendi muvazaasına dayalı olarak bono düzenleyerek davalıya verdiğini iddia etmiş ise de, bononun nakden düzenlenmiş olması ve 14.10.2004 tarihli satış sözleşmesi karşısında soyut iddiadan öteye geçmeyen talebin HUMK'nın 290. maddesi karşısında kabul olunamayacağı gözetilmeden mahkemece yazılı şekilde delil takdiri ve yasa yorumunda hataya düşülerek davanın reddi gerekirken kabulü isabetsizdir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 01.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.