Çağrı Üzerine Çalışma Kıdem Süre

Çağrı Üzerine Çalışma Kıdem Süre

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2012/9-303

K. 2012/317

T. 11.4.2012

İŞÇİLİK ALACAĞI DAVASI ( Kıdem Tazminatı ve Ücret Alacağı Talebi - Mahkemece Hükme Esas Alınan Hesap Raporunda Tüm Süre Üzerinden Kıdem Tazminatı Belirlenmesinin Hatalı Olduğu/Davacının Çalışmadığı Günlerin Kıdemden Sayılamacağı )

• KIDEM TAZMİNATI HESAPLAMASI ( Davacının Çağrı Usulü Esasına Göre Çalıştığı - Aralıklı Çalıştığının Kabul Edilmesi Gereği/Mahkemece Hükme Esas Alınan Hesap Raporunda Tüm Süre Üzerinden Kıdem Tazminatı Belirlenmesinin Hatalı Olduğu )

• ARALIKLI OLARAK ÇALIŞMA ( Davacının İşe Çağrıldığı Günler için Ücret Edemesi Yapıldığı ve SSK Priminin Çalışılan süreye Göre Yatırıldığı - Davacının Aralıklı Çalıştığının Kabul Edilmesi Gereği/Tazminat Hesaplamasının Buna Göre Belirleneceği )

• KIDEME ESAS TUTULAN SÜRE ( Davacının Çalışılan ve Çalışılmış Sayılan Günlerin Toplamı Üzerinden Kıdem Tazminatı Hesaplaması Yapılmasının Hatalı Olduğu - Davacının Çalışmadığı Günlerin Kıdemden Sayılamayacağı/İşçi Alacağı Davası )

• ÇAĞRI USULÜNE GÖRE ÇALIŞMA ( Davacının İş Verilmediği Dönemde Zamanını İşyerinde Geçirmediği - Davacının İşe Çağrıldığı Günler için Ücret Edemesi Yapıldığı ve SSK Priminin Çalışılan Süreye Göre Yatırıldığı/Aralıklı Çalıştığının Kabulü )

4857/m. 24/II

1475/m. 14

2822/m. 42

ÖZET : Taraflar arasındaki "çilik alacağı" davasında; davacının kıdeme esas süresi uyuşmazlık konusudur. Mahkemece hükme esas alınan hesap raporunda tüm süre üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmıştır. SSK kayıtlarına, tanık anlatımlarına ve özellikle tarafların kabulünde olduğu üzere, davacı çi özellikle 2004 yılından önce yeri uygulaması ile olduğunda e çağırılmakta ve çağrıldığı günler için ücret ödenmekte ve SSK primi de çalışılan süreye göre yatırılmaktadır. Davacı çi verilmediği günlerde zamanını yerinde geçirmemektedir. Davacı çi İş Kanununda tam olarak karşılamasa da çağrı usulü bir çalışma şekline göre çalışmaktadır. Davacının aralıklı çalıştığı kabul edilmelidir. Bu tür çalışmada çalışılmayan günlerin kıdemden sayılma olanağı yoktur. Davacının çalışılan ve çalışılmış sayılan günleri toplamı üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalı ve hüküm altına alınmalıdır ve mahkemenin direnme kararı bozulmalıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki "çilik alacağı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çanakkale İşMahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.01.2011 gün ve 2009/143 E- 2011/17 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 26.09.2011 gün ve 2011/24003-33348 sayılı ilamı ile;

( ... Davacı vekili, davacı çinin ücret alacağının ödenmemesi nedeni ile sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanununun 24/II.e maddesi uyarınca haklı nedenle feshettiğini belirterek, ödenmeyen kıdem tazminatı ve ücret alacağının davalı verenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili, davacının kısmi süreli çalıştığını, e davet edilmesine rağmen gelmediğini ve sözleşmesinin devamsızlık nedeni ile haklı olarak feshedildiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece davacı vekilinin itirazı üzerine davacının e girdiği tarihten sözleşmesinin davacı çi tarafından feshedildiği tarihe kadar tüm süre üzerinden hesaplanan kıdem tazminatı ve buna göre ödenmeyen aylara ait tüm tam aylık ücret alacağının hesaplayan hesap raporuna itibar edilerek, taraflar arasındaki hizmet akdinin belirsiz süreli sözleşmesi olup, davacının verenin iradesine göre yerinde daimi ya da geçici olarak çalıştırıldığı, ancak başlangıçta yapılan hizmet akdine göre sigortalı çinin 30 gün süre ile çalıştırılmak üzere istihdam edildiği, ücretlerin asgari ücret üzerinden ve aylık olarak ödenmesinin kararlaştırıldığı, daha sonra çinin veren çağırdıkça e gitmesinin kendi iradesi dışında verenin takdirine göre değerlendirilmesi gerektiği, ancak çinin bu süre içerisinde davalı verenin sigortalı çisi olarak ine devam ettiği, 30 gün süre ile verene bağlı çalıştığı, çinin e çağrılıp çağrılmamasının verenin inisiyatifine kaldığı bu durumun çiyi geçici süreli çalışan çi statüsüne sokmayacağı, ücretlerin zamanında ödenmemesinin sigortalı çi için haklı fesih sebebi oluşturacağı gibi e devam etmemesini de haklı göstereceği, ücret alacakları ile kıdem tazminatına davacının hak kazandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, kıdem tazminatından ıslahla arttırılan miktara ıslah tarihinden faiz yürütülmüştür.

Karar davacı vekili tarafından kıdem tazminatına yürütülen faizin başlangıcı yönünden, davalı vekili tarafından ise özellikle fiili çalışma süresine göre kıdem tazminatının hesaplanmasının hatalı olduğu gerekçeleri ile temyiz edilmiştir.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/II.e maddesi uyarınca ücretleri sözleşme ve kanuna göre hesaplanıp ödenmez ise çi, sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. İşçi bu halde bir yıllık kıdem koşulu gerçekleştiği takdirde kıdem tazminatına hak kazanır.

Kıdem tazminatının süre olarak hesaplanmasında, çalışılan ve İş Kanununa göre çalışılmış sayılan sürelerin toplamı esas alınmalıdır. Çalışılmayan veya kanun gereği çalışılmış sayılmayan süreler, örneğin çinin sözleşmesinin askıda olduğu süreler, kıdem süresinden sayılmamalıdır. Bu anlamda çağrı usulü çalışmada çağrılmayan sürelerin kıdem süresinden sayılma olanağı yoktur. Keza ücretsiz izinde geçen süreler kıdem tazminatına esas süre bakımından dikkate alınmaz. 2822 Sayılı Yasa'nın 42.maddesinin 5.fıkrası uyarınca grev ve lokavtta geçen süreler kıdem süresine eklenemez. Tutukluluk ve hükümlülükte geçen süreler de kıdem tazminatına esas sürede dikkate alınmaz. Zira kanunda bu durumlar çalışılmış sayılan günler içinde yer almamıştır.

1.Dosya içeriğine göre davacı çinin ücretlerinin zamanında ödenmediği, bu nedenle davacı çi tarafından gerçekleştirilen feshin 4857 sayılı İş Kanununun 24/II.e maddesi uyarınca haklı nedene dayandığı anlaşılmaktadır. Davacı kıdem tazminatına hak kazanır. Ödenmeyen ücret alacağının da tahsili gerekir. Mahkemece davacı çinin sözleşmesinin feshinin haklı neden olarak nitelendirilmesi ile veren tarafından kabul edilen ücret alacağına karar verilmesi isabetlidir. Bu nedenle davalının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan itirazları yerinde bulunmamıştır.

2.Davacının kıdeme esas süresi uyuşmazlık konusudur. Mahkemece hükme esas alınan hesap raporunda tüm süre üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmıştır.

Somut uyuşmazlıkta SSK kayıtlarına, tanık anlatımlarına ve özellikle tarafların kabulünde olduğu üzere, davacı çi özellikle 2004 yılından önce yeri uygulaması ile olduğunda e çağırılmakta ve çağrıldığı günler için ücret ödenmekte ve SSK primi de çalışılan süreye göre yatırılmaktadır. Davacı çi verilmediği günlerde zamanını yerinde geçirmemektedir. Davacı çi İş Kanununda tam olarak karşılamasa da çağrı usulü bir çalışma şekline göre çalışmaktadır. Davacının aralıklı çalıştığı kabul edilmelidir. Bu tür çalışmada çalışılmayan günlerin kıdemden sayılma olanağı yoktur. Davacının çalışılan ve çalışılmış sayılan günleri toplamı üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalı ve hüküm altına alınmalıdır... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen "Geçici madde 3" atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 11.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.



Yorum Yap

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi