Örgüt okuluna öğrenci gönderme ve Digitürk aboneliğini iptal ettirme

Örgüt okuluna öğrenci gönderme ve Digitürk aboneliği

16. Ceza Dairesi        

2018/2449 E.  ,  2019/3744 K.

 

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi

Suç     : Silahlı terör örgütüne üye olma ..., için 25.08.2016; sanık ... için 30.08.2016;sanık ... için 01.09.2016

Hüküm        : Sanıklar hakkında; TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. Maddeleri uyarınca mahkumiyete dair istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddi

 

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;

Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;

Hükmolunan cezaların süresine göre şartları bulunmadığından sanık ..., bir kısım sanıklar müdafii Avukat ... ile Avukat ...'in duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,

Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

1-Sanıklar ..., ve ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; sanık ...'ün çocuklarını örgüte müzahir okullara göndermesi ile sanık ...'ın digitürk aboneliğini iptal ettirmesinin örgütsel bir eylem olarak değerlendirilemeyeceği kabul olunarak yapılan değerlendirme sonucunda;

Suçta ve cezada şahsilik ilkesi gereğince sanık ...'ın eşi ve çocuklarına ait bankasya hesaplarının hükme esas alınamayacağının gözetilmemesi dosya kapsamındaki diğer deliller nazara alındığında sonuca etkili görülmemiştir.

Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ve müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle sanıklar hakkındaki hükümlerin ONANMASINA,

2-Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16.MD-956 E. 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas 2017/3 sayılı kararında; “Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil” olacağının kabul edildiği gözetilerek;

Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutunun tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden getirtilecek ayrıntılı Bylock tespit ve değerlendirme raporu ile istinaf aşamasından sonra dosya içerisine geldiği anlaşılan ...'a ait beyanlar ile ekindeki fotoğraf teşhis tutanağının, CMK 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi; değerlendirme ve tespit tutanağının temin edilememesi halinde, operatör kayıtları ile eşleştirmesi yapılmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan getirtilecek CGNAT kayıtları ve dosya içerisindeki HTS sonuçları karşılaştırılıp belirtilen hat üzerinden Bylock kullanan kişinin sanık olup olmadığı doğrultusunda bilirkişiden teknik rapor alınması ile sanığa ait veri inceleme raporunun, veri inceleme raporuna dayanak delilin elde edilişine dair gizli tanık Garson’un daha önce hakim huzurunda alınan ifade tutanağı ve CMK’nın 134. maddesine göre alınan mahkeme kararı ve varsa ayrıntılı analiz raporunun soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından araştırılıp getirtilmesi suretiyle tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre ile mevcut delil durumu dikkate alınarak sanık müdafiilerinin tahliye taleplerinin reddine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Yorum Yap

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi