Katılma Alacağı Konulu Yargıtay Kararı
Dava konusu aracın edinildiği tarih itibariyle edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olduğu, mahkemece, uzman bilirkişi tarafından belirlenen aracın sürüm değerinin yarısı oranında davacının katılma alacağı hakkının bulunduğu kabul edilmesinin isabetli olduğu-Banka mevduat hesabında bulunan ve boşanma davasından evvel çekilmiş olan paranın tasfiyede eklenecek değer olarak dikkate alınması gerekeceği-
Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen 16 .. 23 plakalı araç ile vekil edeninin katılma alacağını azaltmak amacıyla tarafların birikimlerinin bulunduğu ... Bankası Kestel Şubesinde 0577- 629972 nolu hesapta bulunan 18500 TL'yi çektiği ve devir ettiğini açıklayarak bu bedelin de eklenecek değer olarak hesaba dahil edilmek suretiyle malların tasfiye edilerek paylaştırılmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 1000 TL'nin dava tarihinden itibaren faiziyle, 12.09.2011 tarihinde ıslah harcı yatırılıp alacak miktarını 14901 TL'sına yükselterek bu miktarın ıslah tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsili ile vekil edenine verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava tarihinde tasfiye edilecek mal bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile aracın sürüm değerinin yarı oranında davacının katılma alacağı hakkının bulunduğu gerekçesiyle 7647,47 TL'nin karar tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsiline, eklenecek değer olarak hesaba katılması istenilen banka mevduatına ilişkin talebin ise (TMK.nun 229md) ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 14.06.2002 tarihinde evlenmişler, 20.02.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanması üzerine 13.09.2010 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK.nun 225/son). Başka mal rejimi seçilmediğinden; taraflar arasında evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği 20.02.2009 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir (TMK.nun 202. ve 4722 s. Yürürlük K.m.lO/l.m). Dava konusu 16..23 plakalı araç evlilik birliğinin devamı sırasında 04.06.2004 tarihinde satın alınarak davalı adına tescil edilmiş, 10.12.2010 tarihinde 3. kişiye satışı sebebiyle davalı adındaki kayıt bu tarihte terkin edilmiştir. … Bankası Kestel Şubesinde 6799390 nolu hesap davalı Nagihan A adına 21.01.2008 tarihinde 5500 TL için açılmış anılan hesaba aynı şahıs tarafından değişik tarih ve miktarlarda paralar yatırılmış, 14.307 TL olarak tarihinde çekilmek suretiyle söz konusu hesap kapatılmıştır. Yine aynı Şubede, davalı Nagihan tarafından başka hesap numarası altında anılan para ve üzerine bir miktar daha eklenmek suretiyle yatırılmış, sonuçta hesap 26.01.2009 tarihinde 18.303,36 TL olarak çekilerek kapatılmıştır.
Davacı, dava konusu aracın edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olduğunu ve katılma alacağı hakkı bulunduğunu, banka hesabında bulunan ve boşanma davasından kısa bir süre önce davalı tarafından davacının katılma alacağım azaltmak maksadıyla çektiği paranın da alacak hakkı kapsamında yapılacak hesapta eklenecek değer olarak değerlendirilmesini ileri sürerek bedel isteğinde bulunmuş, davalı dava tarihinde tasfiye edilecek mal bulunmadığını savunmuştur. Evlilik içinde 01.01.2002 tarihi sonrası eşlerden biri adına edinilen mal varlığı üzerinde diğer eşin yasadan kaynaklanan artık değerin yarısı oranında katılma alacağı isteme imkanı bulunmaktadır (TMK.nun 231, 236/1.m). Katılma alacağı bakımından talepte bulunan eşin çalışıp çalışmaması veya herhangi bir katkıda bulunup bulunmamasının bir önemi de yoktur. Katılma alacağı yasadan kaynaklanmaktadır. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış haklan da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması gerekir. Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar bu durumları ile tasfiyeye konu edilir (TMK.nun 231/1 m.). Söz konusu mal varlıklarının devredilmesi durumunda ise devredildiği tarih esas alınarak hesaplama yapılır (TMK.nun 235/son m.).
Dava konusu aracın edinildiği tarih itibariyle edinilmiş mallara katılma rejimine tabi, edinilmiş mal olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Edinilmiş mal her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değerleridir (TMK.219.m.). Mahkemece, uzman bilirkişi tarafından belirlenen aracın sürüm değerinin yarısı oranında davacının katılma alacağı hakkının bulunduğu kabul edilerek araç yönünden yazılı şekilde kabule karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden, davalı vekilinin araca yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün usul ve yasaya uygun bulunan kabule ilişkin bölümü yönünden ONANMASINA,
Banka mevduat hesabında bulunan ve boşanma davasından evvel çekilmiş olan paraya ilişkin davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davacı, evlilik birliği içerisinde birlikte birikim yaptıklarını ve bu birikimlerini Garanti Bankası Kestel Şubesinde davalı adına açılan hesapta değerlendirdiklerini, ancak davalının, boşanma davasından kısa bir süre önce katılma alacağı hakkım kasıtlı ve kötü niyetli olarak azaltmak amacıyla hesaptaki parayı çektiğini ileri sürmüştür. Davalı, dava açıldığı sırada tasfiye edilecek bir para bulunmadığını savunmuştur. TMK.nun 229/2. maddesine göre bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirlerin edinilmiş mallara değer olarak ekleneceği hükme bağlanmıştır. Anılan Banka Şubesindeki hesap 21.01.2008 tarihinde davalı adına açılmış, boşanma davasının açıldığı 20.02.2009 tarihinden kısa bir süre önce 26.01.2009 tarihinde davalı Nagihan tarafından 18.303,36 TL olarak çekilip hesap kapatılmıştır. Bu kadar kısa bir süre içinde çekilen paranın evin ihtiyaçlarına harcandığının kabulü, hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir. Çekilen paranın evlilik birliği içerisinde tarafların gelirlerinden tasarruf edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bir eşin bütün mallarının aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilmesi gerekir. İspat yükü kendisinde bulunan davalı, paranın evlilik birliği içinde, birliğin giderleri için harcandığını ileri sürüp ispat edemediği gibi paranın kişisel malı olduğunu da iddia etmemiştir (TMK.nun 220-222 m.). Buna göre paranın tarafların edinilmiş mallarından olduğu, olayın oluş biçimi, hayatın olağan akışı nazara alındığında, halen davalı uhdesinde bulunduğunun kabulü gerekir. Bu açıklamalar karşısında davalının katılma alacağını azaltma amacı ile parayı çektiği gözetilerek dava konusu paranın tasfiye bakımından eklenecek değer olduğu kabul edilerek yukarıda açıklanan ilkeler ışığında artık değerin belirlenerek davacının yarısı oranındaki katılma alacağının (TMK. m.236/ı) hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile bu yönden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün reddine ilişkin (Bankadaki davalı tarafından çekilerek kapatılan para yönünden) 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA…
8. HD. 24.12.2012 T. E: 10826, K: 12964