Kaybolan bağaj için tazminat kararı yargıtay

Kaybolan bağaj için tazminat kararı yargıtay

ÖZET

Kayıp bagajdan dolayı iş görüşmesini yapamayan tekstilci kadının açtığı davada Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, havayolu şirketinin manevi tazminat ödemesine hükmetti.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, dünya devi markayla fason üretim yapmak için İspanya'ya giden tekstilcinin bagajının geç teslim edilmesi nedeniyle açılan davada emsal bir karara imza attı. Kayıp bagajdan dolayı iş görüşmesini yapamayan tekstilci kadının çevresinde 'beceriksiz' yakıştırmasına maruz kaldığına dikkat çeken Genel Kurul, havayolu şirketinin manevi tazminat ödemesine hükmetti.

 

Bir tekstil firmasında pazarlama müdürü olarak çalışan kadın yönetici, şirket merkezi İspanya'da bulunan dünya tekstil devi şirkete fason üretim yapabilmek amacıyla sözleşme yapmak üzere yola çıktı. Aylar süren hazırlık sonrası sözleşme imzalayacak olmanın heyecanını yaşayan kadın tekstilci, uçaktan indiğinde bagajını bulamayınca sinir krizi geçirdi. İçinde iş giysileri, sunum notları ve numuneleri olan çantasının ertesi gün teslim edileceğinin söylenmesiyle şok yaşayan kadın yönetici, randevusunu ertesi güne erteletti. Ancak ertesi gün de bavulu teslim edilmeyince tekstilci sözleşme imzalayamadan Türkiye'ye dönmek zorunda kaldı. İş yerinde 'beceriksiz' ithamlarına maruz kalan tekstilci, soluğu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde aldı. Valizin kendisine teslim edilmemesi nedeniyle giysiler ve günlük kişisel bakım malzemelerini satın almak zorunda kaldığını belirten davacı, boşuna otel ücreti ödediğini öne sürdü. Türkiye’ye döndükten sonra 21 kilo olan bavulun 19 kilogram olarak ve içinde spor ayakkabıları olmadan iade edildiğini belirten kadın, davalının olayda ağır kusurlu olduğunu anlattı. Bavulun kendisine zamanında teslim edilememiş olması nedeniyle İspanyol şirketle sözleşme yapma şansını kaybederek amirlerinin gözünde beceriksiz bir yönetici olarak algılanmasına neden olunduğunu beyanla 20 bin TL manevi tazminat ile 5 bin Poingcare Frank karşılığı Türk lirası maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı havayolu şirketi avukatı ise, 294,92 euro tutarındaki ulaşım ve konaklama harcamaları düşülerek geriye kalan 483,25 euro karşılığı bin 122 TL tutarında ödemenin davacıya teklif edildiğini, ancak davacının bunu kabul etmeyip bu davayı açtığını öne sürdü.

Mahkeme, davacıya ait bavulun içinde spor malzemeleri olmaksızın eksik ve geç teslimi nedeniyle Montreal Sözleşmesi hükümlerine göre davacının manevi tazminat talep edemeyeceğine dikkat çekti. Davacının bavulun eksik ve geç teslimi karşısında kişilik haklarının haksız olarak saldırıya uğradığından bahsedilemeyeceğine vurgu yapan mahkeme, manevi tazminat koşullarının oluşmaması nedeniyle manevi tazminat isteminin de reddine hükmetti. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ise kararı bozdu. Mahkeme, ilk kararında direndi. Davacı tekstilci bu kararı da temyiz edince devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi. Kurul, bagajı geç ve eksik teslim edilen davacıya manevi tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetti. Kurul kararında şöyle denildi:

 

“Manevi tazminat isteminin temelinde davalının haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere haksız eylemin unsurları hukuka aykırı fiil, kusur, zarar ve fiil ile zarar arasında illiyet bağı bulunmasıdır. Gerçekten de davacı önemli bir iş görüşmesi gerçekleştirmek amacıyla gittiği İspanya’dan randevusunu bir gün sonraya erteletmesine rağmen içinde iş görüşmesinde giyeceği giysilerin de yer aldığı şahsi eşyaları, sunum notları ve kumaş numunelerinin bulunduğu bavulu bu sürede teslim edilmemiştir. Davacının kendi mesleki kariyeri ve pazarlama müdürü olduğu şirket için önem arz eden seyahati amacına ulaşmadığı gibi İspanya’daki aynı şirketten yeniden randevu alıp iş anlaşması yapması ihtimali belirsizleşmiştir. Bu durum davacının mesleki itibarını ve kariyerini de olumsuz bir şekilde etkileyebileceği gibi moral ve motivasyonunu da düşürmüş, davacının elem ve ızdırap duymasına neden olmuştur. Montreal Konvansiyonu’nun 19’uncu maddesi ve BK’nın 98’inci maddesi hükmü delaletiyle aynı BK’nın 49’uncu maddesi hükmüne göre manevi tazminat şartlarının oluştuğu kabul edilip, davacının üzüntüsünü hafifletmeye yeter miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının kaldırılmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”

Yargıtay kararının tamamı :


11. Hukuk Dairesi        

2015/14971 E.  ,  2016/2971 K.

"İçtihat Metni"

 

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

 

Taraflar arasında görülen davada..... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/03/2015 tarih ve 2014/435-2015/199 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin...'nde pazarlama müdürü olarak çalışmakta iken şirket merkezi....a'da bulunan ve Zara markasının sahibi.... şirketine fason üretim yapabilmek amacıyla sözleşme yapmak üzere davalı... ile ... arasındaki işbirliği sözleşmesi gereği aktarmalı olarak.... sayılı uçuşu ile ... gittiğini, ancak bavulunun kendisine teslim edilmediğini, iş giysileri, sunum notları ve numuneleri olmaksızın iş görüşmesine gidemeyeceğinden ve çantanın ertesi gün kendisine teslim edileceği söylendiğinden ...adlı şirketle olan randevusunu ertesi güne ertelettiğini, ancak ertesi gün de bavulu teslim edilmeyince şirketten bir daha randevunun ertelenmesini isteyemediğinden müvekkilinin Türkiye'ye dönmek zorunda kaldığını, valizin kendisine teslim edilmemesi nedeniyle giysileri ve günlük kişisel bakım malzemelerini satın almak zorunda kaldığını, boşuna otel ücreti ödediğini, Türkiye'ye döndükten sonra 21 Kg olan bavulun 19 Kg olarak ve içinde müvekkiline ait spor ayakkabıları olmadan müvekkiline iade edildiğini, davalının olayda ağır kusurlu olduğunu, bavulun kendisine zamanında teslim edilememiş olması nedeniyle.... adlı şirketle sözleşme yapmak şansını kaybederek amirlerinin gözünde beceriksiz bir yönetici olarak algılanmasına neden olunduğunu beyanla 20.000 TL manevi tazminat ile 5.000.... karşılığı Türk Lirası maddi tazminatın 23.10.2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili, müvekkili tarafından yapılan değerlendirme sonucunda 294,92 Euro tutarındaki ulaşım ve konaklama harcamaları düşülerek geriye kalan 483,25 Euro karşılığı 1.122 TL tutarında ödemenin davacıya teklif edildiğini, ancak davacının bunu kabul etmeyip iş bu davayı açtığını, bagajın geç teslimi nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun sınırlı olup olayda Montreal Konvansiyonu hükümlerinin uygulanacağını, ayrıca geç teslim nedeniyle davacının kişilik haklarına yöneltilmiş bir saldırının varlığından söz edilmeyeceğinden manevi tazminat koşullarının da oluşmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, Davalı taşıyıcının dava konusu valizin geç tesliminden ve ayrıca içinde spor ayakkabıları olmaksızın 2 kg eksik olarak teslim edilmesinden dolayı Montreal Konvansiyonunun 19. maddesi uyarınca meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, davacının yapmış olduğu harcamalara ilişkin satış fişleri, faturalar vs. belgeler incelendiğinde davacının bavulun geç teslim edilmesi nedeniyle zorunlu olarak aldığı giysiler ve konaklama için yapmış olduğu harcamalar ve kaybolan spor ayakkabısı yönünden davanın kısmen kabulü gerektiği, davacı yapmış olduğu taksi harcamalarını ve ayrıca valizin geç teslimi nedeniyle valizde yer alan tekstil malzemelerini artık hiçbir geçerliliği kalmadığından kayıp eşya gibi değerlendirilerek bundan kaynaklanan zararın tazminini de talep etmiş ise de, söz konusu tekstil malzemelerinin kaybolmadığı, bavuldan kaybolan spor ayakkabıları ile tekstil malzemesinin herhangi bir bağlantısının mevcut olmadığı bu nedenle... Sözleşmesinin 22/4 maddesinin uygulanma imkanının mevcut olmadığı , ayrıca valizin geç teslim edilmesiyle taksi harcamalarının birbirleriyle bağlantılı olmadığı kanaatine varılmakla buna ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddi gerektiği, davacıya ait bavulun içinde spor malzemeleri olmaksızın eksik ve geç teslimi nedeniyle.... Sözleşmesi hükümlerine göre davacı manevi tazminat talep edemeyeceğinden ve ayrıca davacının bavulun eksik ve geç teslimi karşısında kişilik haklarının haksız olarak saldırıya uğradığından bahsedilemeyeceğinden TMK ve TBK 'da yazılı manevi tazminat koşullarının oluşmaması nedeniyle manevi tazminat isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Dava, davalı tarafından taşınan bagajın geç teslim edilmesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece maddi tazminat talebi kısmen kabul edilirken manevi tazminat talebi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.

Davacının pazarlama müdürü olarak çalıştığı şirket için, yurtdışında bulunan başka bir şirket ile ... üretim yapabilmek amacıyla sözleşme yapmak üzere gerçekleştirdiği seyehat sonunda davacının...'ya ulaşmasından sonra içerisinde iş giysileri, sunum notları ve kumaş numunelerinin bulunduğu bavulunun kaybolduğu anlaşılmış, bavulun kendisine ertesi gün teslim edileceğinin söylenmesi üzerine davacı randevusunu ertelemiş, ertesi gün de bavul teslim edilmediği için, iş görüşmesi için gereken eşyaları bulunmadığından Türkiye'ye geri dönmek zorunda kaldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmış ise de, yapılan seyahatin özelliği dikkat alındığında, davacının beraberinde götürmekte olduğu eşyalar olmaksızın iş görüşmesine gidememesi ve yurtdışında bulunan şirket ile sözleşme yapma şansını kaybetmesi nedeniyle iş yerinde beceriksiz bir yönetici olarak algılanması ve seyehatin amacına ulaşamaması durumları, davalı taşıyıcının akde aykırılık oluşturan davranışı nedeniyle meydana gelmiş olup, bu durumda dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 49. maddesine göre manevi tazminat koşullarının oluştuğunun kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemece, davacı yararına uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıdaki (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Yorum Yap

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi