Görevden Uzaklaştırma İşlemine Karşı Açılan Dava dilekçesi

Görevden Uzaklaştırılma

DİLEKÇE BURADA

 

 

(1) ………..  İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

                                                                                                       

                                                                                       -Yürütmenin Durdurulması Taleplidir.

                                                                                                                                            - Duruşma taleplidir.

 

DAVACI                      :   …… (T.C. Kimlik No) 

 

VEKİLİ                        : 

 

DAVALI                      : 

 

TEBLİĞ TARİHİ     : 

DAVANIN KONUSU :  ….. olarak görev yapmakta iken  657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 137. maddesine göre görevden uzaklaştırılmama (işten el çektirilmeme)  ilişkin  ...... tarih ve  ….….. sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kalacağım parasal haklarımın yasal faiziyle birlikte tarafıma ödenmesine ayrıca 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlar doğacağından yürütmenin durdurulması istemidir.

 

AÇIKLAMA                 : … İli …… İlçesinde bulunan ……… okulunda öğretmen olarak görev yapmaktayım. Görevimde başarılıyım. Sicillerim iyi ve çok iyi olup dava konusu işleme kadar herhangi bir disiplin cezam da bulunmamaktadır. Üzerime atılı suç görevden uzaklaştırmayı gerektirmemektedir. Hakkımda yapılan soruşturma tamamlandığından görevden uzaklaştırma koşulları oluşmamıştır.

Hukuka aykırıdır. Şöyle ki; 

1.) ...... tarih ve  ….….. sayılı işlem doğrultusunda 657 Sayılı Kanunun 137. Maddesi gereği tedbiren  görevden uzaklaştırıldığım tebliğ edilmiştir. İlgili kurumca tarafıma yapılan tebliğde görevden uzaklaştırmama somut bir sebep gösterilmemiştir. Kaldı ki söz konusu tebligat tarafıma münhasıran tanzim edilmiş bir evrak olmaktan çok soyut sebeplere dayanan matbu bir yazıdan ibarettir. İş bu husus bile görevden uzaklaştırılma işlemimin hukuki olmaktan çok uzak olduğuna dair somut bir delildir. 

2.) ……. Tarihinde ….. sendikasının çağrısı üzerine … gün iş bırakma eylemine katıldım. İş bu eylemim bağlı bulunduğum sendikanın çağrısı üzerine katıldım. Söz konusu eylemim idare tarafından ‘’eğitim hakkını engelleme’’ v.b. başka mesnetsiz isnatlarla suç isnadı şeklinde zikredilmesi hukuki dayanaktan yoksun zorlama bir yorumdan öteye gitmez.  

3.) Üyesi olduğum sendikanın tüm Türkiye’de yaptığı göreve gelmeme çağrısına katılarak sendikal faaliyet çerçevesinde göreve gitmedim. Ancak söz konusu sendikal faaliyet sebebiyle göreve gitmemek idare tarafında hukuka aykırı bir şekilde suç işleme iradesi olarak isimlendirilip soruşturma süresince 657 sayılı Devler Memurları Kanunu m.137 gereği görevden uzaklaştırılmama karar verilmiştir. Sendikal faaliyetler sebebiyle hakkımda mesnetsiz soruşturma yapılması  Anayasanın 36. Maddesinde yer alan ‘’hak arama özgürlüğü’’, Anayasa’nın 10. Maddesinde yer alan eşitlik hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. Maddesi ve Avrupa Birliğinin Temel Haklar Şartının 28. Maddesine açıkça aykırılık teşkil etmektedir.

4.)  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. Maddesinde ‘’Dernek Kurma ve Toplantı Özgürlüğü’’ başlığı altında  herkesin sendika kurma ve sendikal faaliyetlerde bulunma hakları olduğunu bu hakkın ölçülülük ilkesine uygun olarak belirtilen kriterler çerçevesinde kanunla sınırlandırılabileceği düzenlenmiştir. Anayasamızın 90. Maddesine göre Usulüne uygun bir biçimde yürürlülüğe girmiş Uluslar arası sözleşmeler kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılığı iddiası ile Anaysa Mahkemesine başvurulamaz. Temel hak ve özgürlüklere ilişkin Uluslararası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda  milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınacağı, Anayasamız da  açıkça ifade edilmiştir. 

İş bu durumda sendikal faaliyetlerin yürütülmesi sebebiyle disiplin soruşturması yapılması durumunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Temek hak ve özgürlüklere ilişkin çelişmesi durumunda kuşkusuz Anayasa (m.90) gereği AİHS düzenlenen hüküm esas alınacaktır. 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 15.09.2009 tarihli Kaya ve Seyhan- Türkiye Kararında (application no:30946/04); Eğitim-Sen üyesi üyelere, 11.12.2003 tarihinde KESK  çağrısına uyarak, parlamentoda tartışılmakta olan kamu yönetimi kanun tasarısını protesto etmek üzere düzenlenen bir günlük ulusal eyleme katılma nedeniyle 11.12.2003 tarihinde göreve gelmedikleri için uyarma cezası verilmesini, her ne kadar bu ceza küçük de olsa, sendika üyelerinin çıkarlarını korumak için meşru grev ya da eylem günlerine katılmaktan vazgeçirecek bir nitelik taşıdığı, öğretmenlere verilen disiplin cezasını ‘’acil bir sosyal ihtiyaca’’ tekabül etmediği ve bu nedenle  ‘’ demokratik bir toplumda gerekli’’ olmadığı sonucuna varılmış, bunun sonucu olarak, bu davada, başvuranların AİHS’nin 11. Maddesi anlamında gösteri yapma özgürlüğünü etkili bir şekilde kullanma hakları orantısız olarak  çiğnendiği gerekçesiyle AİHS  11. Maddesinin ihlal edildiğine karar verilmiştir. 

Bu durumda, davacının, sendikal faaliyetleri gereği , 11.12.2003 tarihinde göreve gelmeme eyleminin özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek fiili kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sendikal faaliyetler kapsamında bir gün göreve gelmeme fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davasına 657 Sayılı Kanunun  125/C-b maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır.’’ 

Yüksek Mahkeme içtihatlarına göre sendikal faaliyetler sebebiyle şahıslara disiplin cezası verilemez; Danıştay 12. Dairesinin 2004/4148 Karar ve 2004/4209 Esas sayılı kararındaki "Olayda; davacının, üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak kamu görevlilerinin içinde bulunduğu mali sıkıntıların kısmen düzeltilmesi ve kamuoyunca bilinen bu sıkıntıları yine kamuoyuna anlatarak desteğinin sağlanması amacıyla 11.12.2003 tarihinde 1 gün göreve gelmemek eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmıştır. Bu durumda, sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden, 657 sayılı kanunun 125/C-b maddesinde öngörülen "özürsüz olarak bir gün göreve gelmemek" fiilinin sübuta ermediği sonuç ve kanaatine varıldığından, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır….

Görüşe konu yapılan hususun, Anayasanın 90 ıncı maddesi gereği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği kararların bağlayıcılığı karşısında yasal olarak gerçekleştirilen sendikal faaliyetlere katılımın özür olarak kabul edilmesi gerektiği."denilerek sendikal faaliyetler kapsamında yapılan eylemlerin özür kabul edilerek disiplin cezası verilmemesi gerektiği ifade edilmiştir. 

-Danıştay idari dava daireleri kurulu; Sendika üyesi bir öğretmenimizin 25 Kasım 2009 tarihinde katıldığı iş bırakma eyleminden dolayı kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava neticesinde, İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 2010/1013 E., 2011/703 K. Sayılı ve 30.03.2011 tarihli kararıyla davanın reddine karar verilmiş; bu kararın temyiz edilmesi üzerine ise Danıştay 12.Dairesi’nin 2011/7720 E., 2012/12398 K. Sayılı ve 27.12.2012 tarihli kararıyla davanın reddine ilişkin karar bozulmuştur. Ancak, İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2013/871 E., 2013/798 K. Sayılı ve 24.04.2013 tarihli kararıyla, ilk kararında ısrar ederek yine davanın reddine karar vermiştir. Bunun üzerine Türk Eğitim Sen olarak ısrar kararının bozulması talebiyle Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 2013/4031 E., 2014/975 K. Sayılı ve 20.03.2014 tarihli kararıyla ısrar kararının bozulmasına karar verilmiştir. 

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararının gerekçesinde; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararına atıfta bulunularak, Türk Eğitim Sen üyesi olan davacının, üyesi olduğu sendikanın aldığı karar sonucunda gerçekleşen göreve gelmeme eylemine katılmasının “özürsüz olarak göreve gelmemek” fiili kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sendikal faaliyet kapsamında bir fiil olarak kabulü gerektiğinden, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle disiplin cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı belirtilmiştir.

Aynı konuda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 22.5.2013 gün ve E: 2009/1063, K: 2013/1998 sayılı kararı.

 

- Keza aynı doğrultuda Anayasa Mahkemesi; 18.9.2014 Tarihli ve 2013/8463 Başvuru Numaralı Kararı ile iş bırakma eylemine verilen cezanın Anayasa’nın 51. maddesinde yer alan sendika kurma hakkını ihlal ettiğine karar vermiştir. Anaysa Mahkemesinin benze kararları; Anayasa Mahkemesi; 6.1.2015 Tarihli ve 2013/8517 Başvuru Numaralı Kararı ile Sendikanın Aldığı Karar Doğrultusunda Gerçekleştirilen ‘uyarı Grevi’ Eylemine Katılan Sendika Üyesinin Disiplin Cezasıyla Cezalandırılmasını ‘sendikal Hakkın İhlali’ Olarak Nitelendirmiştir.  Anayasa Mahkemesi; 6.1.2015 Tarihli ve 2013/8516 Başvuru Numaralı Kararı ile Sendikasının aldığı karara uyarak göreve gelmeyen öğretmene verilen cezayı hukuka uygun bulan mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar vermiştir. 

5.) İşin özü şu ki; idare kötüniyetle öğretmenlere karşı toplu bir şekilde soruşturma yaparak sendikal faaliyetlere katılmayı engellemeyi amaçlamaktadır. Kaldı ki soruşturma şekli ve zamanı da iş bu iddiamızı güçlendirmektedir. İdare yapılan eyleme karşı aylarca işlem yapmamış olmasına rağmen birden bire sanki eylem yeni vuku bulmuş gibi alacele savunma almaksızın görevden uzaklaştırma kararı vermiştir. Ayrıca söz konusu eylem Sendikal faaliyet çerçevesinde tüm ülke genelinde uygulanmış olmasına rağmen idare sadece belli bir bölgedeki öğretmenlere karşı işlem yaparak kötüniyetini açıkça göstermektedir.  

 6.) Yukarıda arz ve izah edilen hukuka aykırı işlemlerden ötürü, işbu davayı açma zarureti hasıl olmuştur. 

YASAL DELİLLER: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve diğer ilgili mevzuat 

SONUÇ VE İSTEM:

Açıklanan nedenlerle : ….. olarak görev yapmakta iken  657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 137. maddesine göre görevden uzaklaştırılmama (işten el çektirilmeme)  ilişkin  ...... tarih ve  ….….. sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kalacağım parasal haklarımın yasal faiziyle birlikte tarafıma ödenmesine ayrıca 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlar doğacağından YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA, ileride avukat tutmam halinde avukatlık giderleriyle yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemekteyim.

Gereğini arz ederim.  

 

 

TARİH

İSİM

İMZA

 

 

EKLER:

1- Dava konusu işlem

2- Başvurular

3-Diğer deliller

5-Emsal kararlar


Yorum Yap

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi