Tazminatsız Kovulma Yargıtay Kararı

Tazminatsız Kovulma Yargıtay Kararı

22. Hukuk Dairesi        

2016/21515 E.  ,  2019/20032 K.

 

"İçtihat Metni"

 

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

 

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

 

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, kıdem ve ihbar tazminatının tahsilini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.

Temyiz:

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe:

Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip feshedilmediği noktasındadır.

4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun'un 25/II. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. Yargılama sırasında bu sebeplerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı sebeple derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık, işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa 4857 sayılı Kanun'un 18/1. maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.

Somut olayda; davacı taraf, 03/02/2015 tarihinde mutfakta bulunduğu sırada, işçilerden birinin mutfağa girerek süt ısıtmaya başladığını, kendisine “şef kızacak burada süt ısıtma” dediğini, bu arada olayla hiçbir ilgisi olmayan garsonların şefi konumundaki ...’ın kendisine yönelik hakaret ve küfürler etmeye başladığını, eline aldığı bıçak ile üzerine yürüdüğünü, ...’a “ben sana bir şey söylemedim” dediğini, araya giren işçileri ...’ı tuttuğunu ve olayın büyümesini engellediğini, aynı gün savunmasının istenildiğini, olayı şefi durumunda olan ...’a aktardığını, işyerinde çalışanlardan gördüğü bazı olumsuzlukları da bu vesile ile anlattığını, aynı gün iş akdinin feshedildiğini ileri sürmüştür. Davalı taraf ise, davacının geçirmiş olduğu çalışma süresinin özellikle son aylarında işyeri ve çalışma düzeni ile barışını bozacak nitelikte tutum ve davranışlar sergilemeye başladığını, Ocak 2015 ayı içerisinde gerek çalışma arkadaşlarının ve gerekse amirlerinin sürekli olarak şahit oldukları işyeri ve çalışma ortamı hakkındaki açıktan küfürleri nedeniyle şirket insan kaynakları müdürlüğüne şikayetler gelmeye başladığını, davacının küfür etme ve hakaretler savurma olaylarını iyice abarttığını ve buna bağlı olarak da yapması gereken işleri ve kendisine verilen görevleri aksatmaya başladığını, kendisini gerek ettiği küfürler ve hakaretler, gerekse görevlerini yerine getirmesi konusunda uyaran kimseleri de tehdit etmeye ve birtakım yalanlarla iftira atmakla tehdit etmeye başlayan davacının amirlerine karşı da aynı tutum ve davranışları göstermeye başladığını, son olarak ise mutfak şefinin uyarıları ve tutmuş olduğu tutanak neticesinde davacının kendisine verilen görevleri yapmamak konusunda ısrarlı bir tutum içerisine girdiğinin, işini yaptığı zamanlarda ise gerekli özen ve dikkati göstermeyerek işini layıkıyla yapmadığının, şeflerine ve diğer çalışanlara etmiş olduğu küfür ve hakaretlerin aşırı derecelere vardığının, diğer çalışanlar hakkında asılsız iddialarda bulunarak işyeri düzeninin bozulmasına neden olduğunun anlaşılması üzerine kendisinden belirtilen konularda savunma vermesinin istenildiğini, savunmasında bütün olayları inkar yolunu seçerek bir suçunun bulunmadığını iddia ettiğini, işyeri düzenini ve çalışma barışını ciddi şekilde bozucu tutum ve davranışları devam eden davacının durumunun işverenlikçe değerlendirildiğini ve kendisinin verdiği savunmanın da dikkate alındığında düzelme ihtimalinin kalmadığı anlaşıldığından tek taraflı olarak ve tazminatsız bir şekilde feshedilmesine karar verildiğini savunmuştur. Mahkemece, işveren tarafından tutulan tutanaklar ile duruşma sırasında dinlenen tanıkların beyanlarından davacının amiri konumundaki işçiye "yürü git lan" dediği aralarında kavga çıktığı işveren tarafından da davacının iş akdinin feshine karar verildiğinin görüldüğü, davacının, olay tarihinden önce gerçekleşen ve tutanak altına alınan tavır ve davranışlarının, iş sözleşmesinin feshi için tek başına yeterli olmasa dahi son olayların, iş yerindeki düzeni bozucu ve güven sarsıcı hareketler kapsamında değerlendirildiği ve davacı tarafın da feshin haksız olduğunu ispat edemediği kanaatine varılarak dava konusu kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş ise de; taraf iddia ve savunmaları, taraf tanıklarının beyanları tüm dosya kapsamı birlikte değerlendiğinde haklı feshe konu edilen eylemin işin normal işleyişini ve işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkileyici nitelikte olsa da haklı fesih sebebini oluşturacak ağırlıkta olmadığı, eylemin niteliğine göre geçerli fesih sebeplerinin oluştuğu anlaşılmış olup kıdem ve ihbar tazminatları hüküm altına alınması gerekirken reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Yorum Yap

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi